NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
219 - (1255) وحدثنا
هارون بن
عبدالله.
أخبرنا محمد
بن بكر البرساني.
أخبرنا ابن
جريج. قال:
سمعت عطاء يخبر
قال: أخبرني
عروة بن
الزبير قال:
كنت
أنا وابن عمر
مستندين إلى
حجرة عائشة.
وإنا لنسمع
ضربها
بالسواك تستن.
قال فقلت: يا
أبا عبدالرحمن
! أعتمر النبي
صلى الله عليه
وسلم في رجب ؟
قال: نعم. فقلت
لعائشة: أي
أمتاه ! ألا
تسمعين ما
يقول أبو
عبدالرحمن ؟
قالت وما يقول
؟ قلت يقول اعتمر
النبي صلى
الله عليه وسلم
في رجب. فقالت:
يغفر الله
لأبي عبدالرحمن.
لعمري ! ما
اعتمر في رجب.
وما اعتمر من
عمرة إلا وإنه
لمعه.
قال: وابن عمر
يسمع. فما قال:
لا، ولا نعم.
سكت.
[ش
(ضربها
بالسواك) أي حسن
إمرارها السواك
على أسنانها.
(تستن)
أي تستاك].
{219}
Bize Harun b. Abdillâh
rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Bekr El-Bürsânî haber verdi. (Dediki):
Bize İbn-i Cüreyc haber verdi. (Dediki): Atâ'yı haber verirken dinledim.
(Dediki): Bana Urvetu'bnü Zübeyr haber verdi. (Dedikî):
Ben ve İbn-i Ömer
Âişe'nin hücresine dayanmış oturuyorduk. Misvak kullanıyor biz de misvâkinin
sesini işitiyorduk. Ben îbn-i Ömer'e:
— Yâ Ebâ Abdirrahmân! Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) .......
----------------------------------------------------------------------------------
(Burada kitaptan
kaynaklı bir boşluk var. aşağıdaki 220 nolu rivayeti okuyunca bu boşluğun ne
olduğunu kestirebilirsiniz )
----------------------------------------------------------------------------------
— Evet, cevabını verdi. Bunun üzerine Âişe'ye:
— Ey anneciğim! Ebû Abdirrahmân'ın ne
söylediğini işitmiyormusun? dedim. Âişe:
— Ne söylüyor? dedi.
— Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Receb
ayında Umre yaptı diyor dedim. Bunun üzerine Âişe (Radiyallahu anha):
— Allah Ebû Abdirrahmân'ı mağfiret buyursun!
Ömrüm hakkı için Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); Receb'de Umre yapmamıştır.
Ve hiç bir Umre yapmamıştırki, İbn-i Ömer de onunla beraber bulunmasın, dedi.
İbn-i Ömer bunları
işitiyordu. Ama ne hayır ne de evet demeyip sükût etti.
220 - (1255) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا جرير
عن منصور، عن
مجاهد. قال:
دخلت، أنا
وعروة بن
الزبير،
المسجد. فإذا
عبدالله بن
عمر جالس إلى
حجرة عائشة.
والناس يصلون
الضحى في
المسجد.
فسألناه عن
صلاتهم ؟
فقال: بدعة.
فقال له عروة:
يا أبا
عبدالرحمن !
كم اعتمر رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ؟
فقال:
أربع
عمر. إحداهن
في رجب. فكرهنا
أن نكذبه ونرد
عليه. وسمعنا
استنان عائشة
في الحجرة.
فقال عروة:
ألا تسمعين،
يا أم المؤمنين إلى ما
يقول أبو
عبدالرحمن ؟
فقالت: وما
يقول ؟ قال
يقول: اعتمر
النبي صلى
الله عليه
وسلم أربع عمر
إحداهن في
رجب. فقالت يرحم
الله أبا
عبدالرحمن. ما
اعتمر رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلا
وهو معه. وما
اعتمر في رجب
قط.
[ش
(بدعة) هذا قد
حمله القاضي
وغيره على أن
مراده أن
إظهارها في
المسجد،
والاجتماع
لها، هو البدعة.
لا أن أصل
صلاة الضحى
بدعة].
{220}
Bize İshak b. İbrahim
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Mansur'dan, o da Mücâhid'den naklen haber
verdi. Şöyle demiş:
Ben ve Urvetu'bnu Zübeyr
mescide girdik. Bir de baktık Abdullah b. Ömer Âişe'nin hücresine dayanmış
oturuyor. Cemâat da mescidde kuşluk namazı kılıyorlar. Kendisine bunların
namazını sorduk.
— Bid'attir, dedi. Urve ona :
— Yâ Ebâ Abdirrahmân!
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kaç Umre yaptı? diye sordu. Abdullah:
— Dört Umre yaptı. Bunların biri Receb'dedir,
cevâbını verdi. Biz kendisini tekzib edip red cevâbı vermekten çekindik. (Bu
arada) hücrede Âişe'nin misvaklandığını duyduk. Urve (ona) :
— Ey mü'minlerin annesi! Ebû Abdirrahmân'ın söylediklerini işitmiyor
musun? dîye sordu. Âişe (Radiyallahu anha):
— Ne söylüyor? dedi. Urve:
— Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dört Umre
yaptığını, bunlardan birinin Receb'de olduğunu söylüyor, dedi. Bunun üzerine
Âişe (Radiyallahu anha) :
— Allah Ebû Abdirrahmân'a rahmet buyursun!
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bir Umre yapmamıştır ki, kendisi
de onunla beraber bulunmasın. O Receb ayında hiç bir Umre yapmamıştır, dedi.